!!! FuTbOl'uN PrEnSi ArDa'm !!!
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

!!! FuTbOl'uN PrEnSi ArDa'm !!!

!!! FuTbOl'uN PrEnSi ArDa'ma !!!
 
AnasayfaKapıLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 ...ANILAR...

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
ArDa_HaTiCe
Admin
ArDa_HaTiCe


Mesaj Sayısı : 140
Kayıt tarihi : 12/10/08
Yaş : 29

...ANILAR... Empty
MesajKonu: ...ANILAR...   ...ANILAR... EmptyPaz Ekim 12, 2008 3:11 pm

30 Ocak 1987’de saatler 14.45’i gösterirken, İstanbul Bayrampaşa’da Adnan-Yüksel Turan çiftinin bir erkek çocuğu dünyaya geldi. Anne-babanın olağanüstü bir özen ve fedakarlıkla büyüttüğü bu çocuk gün geldi Türkiye’nin en çok konuşulan isimlerinden biri oldu. Şöhreti sadece Türkiye sınırlarıyla çevrili kalmadı, Avrupalılar’ın bile tanıdığı isimler arasına girdi.

Bu çocuk, yani G.Saraylı Arda Turan dün 20 yaşına bastı. Öyle hayırlı ve ince düşünceli bir evlat ki, kimseye haber vermeden dünkü antrenmandan sonra elinde bir demet çiçekle Bayrampaşa Altıntepsi’deki evine gitti.

Bu çiçekler sana

Tam doğduğu saatte, yani 14.45’te evinin kapısını çaldı... Kapıyı açan Yüksel hanım, Arda’yı elinde çiçekle karşısında görünce, "Oğlum, ne bu çiçekler? Hayırdır" diye sordu. Arda, "Anne, unuttun mu bugün benim doğum günüm ve sen beni bu saatte doğurdun. Bu çiçekler senin için. Ne mutlu bana, senin gibi bir annem var" diyerek, çiçekleri annesine uzattı ve ardından ellerini öpüp başına koydu.

Hep dua ederdi

Arda Turan, ailesiyle birlikte fotoğraf çektirmeyi sevmediği için bu güzel anı görüntületmedi. Gelecekte bir futbol yıldızı olmasına kesin gözüyle bakılan genç futbolcu, annesine yaptığı sürpriz ile ilgili düşüncelerini şöyle dile getirdi:

"Annem bu yaşıma kadar beni büyük bir şevkatle büyüttü. Futbola başladığım ilk günden beri benim her şeyimle yakından ilgilendi. Deyim yerindeyse benim üzerime titrerdi. Her gün mutlaka yatağımın başucuna bir bardak süt bırakır ve içmem için ısrar ederdi. Hele sabahları kahvaltı yaptırmadan evden bırakmazdı. Beni antrenmanlara gönderirken her defasında sırtımı sıvazlar ve dua ederdi.

Dünyaları veririm

Doğrusunu söylemek gerekirse annemi, babamdan biraz daha fazla severim. O benim hem uğurum hem annem. Her maçtan önce ve sonra mutlaka onu telefonla arayıp duasını alırım. Kazandığım bütün parayı ona veririm. Harçlığımı da ondan alırım. Beni dünyaya getiren ve bugünlere gelmemi sağlayan annem için dünyaları feda ederim."

Arda, kardeşi Okan Turan için de, "O da futbolcu. Şimdi Altıntepsi’de oynuyor. Daha 13 yaşında. İnşallah o da ilerde benim gibi olur" dedi.

(2005)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://futbolunprensiardam.yetkin-forum.com
ArDa_HaTiCe
Admin
ArDa_HaTiCe


Mesaj Sayısı : 140
Kayıt tarihi : 12/10/08
Yaş : 29

...ANILAR... Empty
MesajKonu: Geri: ...ANILAR...   ...ANILAR... EmptyPaz Ekim 12, 2008 3:12 pm

Şoför Adnan"la bir Bursa yolculuğu

Sanırım 2003 yılı Mayıs ayı içindeydi.

Türkiye ilk kez “holiganların üzerine giden” bir savcıyla tanışmış ve Bursalı 7 holigan tutuklanma istemiyle mahkemeye sevk edilmişti.

Dönemin Emniyet Müdürü, bugün Trabzon Emniyet Müdür olan Reşat Altay’dı ve bu konuda, izin almadığım için adını burada vermek istemediğim savcıya büyük destek veriyordu. Asıl destek vermesi gerekenler; yani medya ve Ankara’dan ise birkaç cılız ses dışında bu gözü pek savcıyı teşvik edici yazılar ve sözler duyulmadı. Ne de olsa “başını kuma gömenler ve bana dokunmayan yılan bin yaşasınlar” ülkesindeydik, çok da garip karşılamadık. Ama o tarihten sonra da maalesef futbol ve maganda cinayetleri durmadı, herkesin malumu. Bu cesur savcı teşvik edilseydi bu cinayetler olmazdı, buna inanıyorum.

Asıl konumuz bu değil…

Meslek hayatımın en başarılı gazetecilerinden biri olarak tanıdığım ve halen bu düşüncemin arkasında durmamı sağlayan Atilla Güder Vatan Gazetesinde Yazı İşleri Müdürümüz. Ben savcıyla ve konuyla ilgili bilgileri Güher’e iletmemle, “hemen Bursa’ya gidiyorsun” cümlesini duymam sadece 2 saniye sürdü. “Ağabey bu adam savcıdır, bakanlıktan izin alınmadan konuşmaz, maz, maz” filan derken, kızdığı her an yaptığı gibi Mercedes farı gibi parlayan gözlerini, üstelik uzunlarını yakarak baktı bana, sonraki ilk cümlem şuydu, elimde telefon

-İdare mi? Ağabey ben hemen Bursa’ya gidiyorum. Bana bir araç tahsis eder misiniz

- Valla şu anda sadece Adnan ağabey var burada, onu da gönderirsek hiç araba kalmayacak elimizde,
-
-Tamam ben Atilla ağabeye izah ederim durumu

-Ne Atilla ağabey mi, dur ya Sedo, tamam gelin, hem birazdan gelir başka araba, idare ederiz.

Sonra Adnan ağabeyle düştük Bursa yoluna. Beyaz bir Toyotası vardı Adnan Abi’nin . İstanbul’dan Bursa ve civarına gidenler için rota bellidir. Önce Darıca’ya gidilir, oradan arabalı ile karşıya geçilir ve 45 dakika sonra Bursa’ya varılır. Ama Adnan abi nedense arabalıya binmekten yana değil. Kararı elbette benim vermem gerekiyor ama Adnan ağabeyle çok sıcak bir ilişkimiz olduğundan o ne isterse o olsun istiyorum.

-Şimdi bir sürü sıra vardır orada, beklemektense körfezi dolaşalım, beklememiş oluruz” dedi Adnan abi.

-Canın nasıl isterse abi dedi sağda oturan, ben..

Bursa’ya düşene kadar; THY günlerinden ve bir dönem yaptığı altın taşımacılığı işinden bahsetti. Sakin üslubu ve gittiğimiz yola dair bilgileri seyahatimizin keyif katsayısını epey yüksek tutuyordu. Ara sıra can sıkıcı şeyler de konuşuyorduk. Mesela şu Toyota’nın taksitleri bir bitse çok rahatlayacaktı Adnan abi. İki oğlu vardı, çok sevdiği her konuşmasında ve adını anarkenki gülümsemesinden belli olan bir de karısı. Çocuklardan büyüğü liseyi yeni bitirmiş ve bir kulübün alt yapısında futbol oynuyordu. Herkes iyi oyuncu olduğunu söylüyordu, babası da öyle düşünüyordu. Küçük oğlan biraz daha haşarı ve küçüklüğün tadını çıkaran, sık sık babasından harçlık koparan ve haliyle de en çok sevileniydi ailenin.

-Büyük oğlana harçlık yetiştirebiliyor musun Adnan abi. Onun bir sürü kız arkadaşı filan vardır, mahcup olmasın çocuk

Bu cümlem üzerine, önce bir kaykıldı yerinde Adnan abi, sonra biraz burulduğunu hissettim..Kötü bir şey mi dedim acaba diye düşünürken, kelimeler yavaş yavaş döküldü ağzından..

- Arabalı vapura neden binmeyelim dedim sanki Selo. Arabalıya vereceğimiz para 25 milyon, bunun bir de dönüşü var. Dönüşte arabalıya binelim deseydin senden isteyecektim. Çünkü cebimde 30 milyon para var. Benzin, veresiye aldığımız için mesele değil.

- E Adnan abi biraz ayıp etmedin mi bana sen. Bizim hukukumuz bu kadar mı abi. Baştan açık açık söylesene, ne boşuna sıkıntı çekersin. Sanki beni tanımıyorsun!

- Tanıyorum seni ama, ne bileyim belki canın arabalıya binmek isterdi, ben sana nasıl yok derdim.

- Gezmeye gitmiyoruz abi işe gidiyoruz. Ha işi dört dörtlük yaparız, dönerken keyif kısmına bakarız. O ayrı. Ama bu saatten sonra dönüşte de kara yolu şart oldu. 30 milyon da cebinde kalsın abi.

- Yok Sedo o da cebimde kalmayacak, bizim oğlan yarın arkadaşlarıyla buluşacakmış, doğum günü mü ne varmış , annesine söylemiş, acaba babamda para var mıdır diye. Benden para istemez oğlum, korkar ki belki bende para olmaz da babam mahcup olur. Bu 30 milyonu ona vericem, aslında 5 milyonunu kendime ayırıp 25 ini vereceğim ona.”

- İsabet olur abi, çocuk arkadaşlarının yanında mahcup olmasın.

Yol boyu konuşmalarımızda, oğlunun Trabzonlu arkadaşlarından oğlunu Trabzonspor alt yapısına gönderelim önerimden, onun buna çok sevinmesinden, Yahudi kuyumcu patronunun dürüstlüğünden..ve en çok da Adnan ağabeyin birkaç yıl sonrasına dair düşlerinden söz ettik.

Oğullarından söz ederken gözlerinin içi gülen ve ertesi gün arkadaşlarıyla buluşacak olan oğluna harçlık verebilmek için olmadık dualar eden bu adamın adı Adnan Turan’dı..

Oğlunun adı Arda'ydı.

Kendisine harçlık verebilmek ve arkadaşlarının yanında mahcup olmaması için “çile” çekmeyi göze alan..Ve kendisine 5 milyon ayırıp 25 milyonu oğluna veren Adnan Turan’ın oğlu Arda.

Arda; babana ev aldığını duyduğumda gözlerim dolu dolu oldu, hatta fazlası.

Ben Trabzonsporluyum Arda, o güzel şehirde doğdum ve her Trabzonlu için bir üst kimlik olan Trabzonsporluluğu nakış nakış işlediler ruhuma ve etime. Bir kulağıma ezan okudu büyüklerim diğerine bir memleket türküsü..

Sen Galatasaray’la açtın gözlerini belki ve Galatasaraylısın. Takımına onurla ve keyifle hizmet etmeni beklerim.

İlk iş olarak babana ev aldın ya.. İşte bu fotoğrafla içimizdeki tüm çelişkileri eşitledin Arda. Sen Trabzonsporlusun artık, ben Galatasaraylı. Ve hepimiz kenar mahalle çocukları Türkiyemizin. Sana dikkatli ol demeyeceğim Arda Turan. Ama dikkatli ve o güzel insanlara layık ol

Senden daha fazlasını beklemek hakkımız artık. Sen Adnan ağabeyin oğlu ve kenar mahallenin gururusun artık.

Sedat Tunalı
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://futbolunprensiardam.yetkin-forum.com
ArDa_HaTiCe
Admin
ArDa_HaTiCe


Mesaj Sayısı : 140
Kayıt tarihi : 12/10/08
Yaş : 29

...ANILAR... Empty
MesajKonu: Geri: ...ANILAR...   ...ANILAR... EmptyPaz Ekim 12, 2008 3:12 pm

babamın benim ıcın cok sıkıntı cektıgını bılıyorum eger ben burdaysam bızım bogazımızdan hıcbır zaman haram lokma gecmemimıstır neyım varsa onların

ARDA TURAN
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://futbolunprensiardam.yetkin-forum.com
 
...ANILAR...
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
!!! FuTbOl'uN PrEnSi ArDa'm !!! :: ArDa TuRaN'ıN BiYoRaFİsİ :: BiYoGrAfİ-
Buraya geçin: