Türkiye
|
Takma İsim | Ayyıldızlılar |
Federasyon | Türkiye Futbol Federasyonu |
Teknik direktör | Fatih Terim, 2005 |
En çok millî olan oyuncu | Rüştü Reçber (113) |
En çok gol atan oyuncu | Hakan Şükür (50) |
|
Uluslararası ilk maçı Türkiye 2 - 2 Romanya (İstanbul, Türkiye; Ekim 26, 1923) |
En farklı galibiyeti Türkiye 7 - 0 Suriye (Ankara, Türkiye; Kasım 20, 1949) Türkiye 7 - 0 Güney Kore (Cenova, İsviçre; Haziran 20, 1954) Türkiye 7 - 0 San Marino (İstanbul, Türkiye; Kasım 10, 1996) |
En farklı mağlubiyeti Polonya 8 - 0 Türkiye (Chorzow, Polonya; Nisan 24 1968) Türkiye 0 - 8 İngiltere (İstanbul, Türkiye; Kasım 14, 1984) İngiltere 8 - 0 Türkiye (Londra, İngiltere; Ekim 14, 1987) |
Dünya Kupası |
Katılımlar | 2 (İlk kez 1954) |
En iyi derece | Üçüncülük, 2002 |
Avrupa Futbol Şampiyonası |
Katılımlar | 2 (İlk kez 1996) |
En iyi derece | Çeyrek Finaller, 2000 |
Konfederasyon Kupası |
Katılımlar | 1 (İlk kez 2003) |
En iyi derece | Üçüncülük, 2003 |
Türk Millî Takımı,
Türkiye Cumhuriyeti'ni
uluslararası turnuva ve maçlarda temsil eden futbol takımıdır. Türk
Milli Takımı ulusal karşılaşmalara Avrupa elemelerinden katılır.
2002 Dünya Kupası'nda
Şenol Güneş yönetiminde aldığı üçüncülük tarihindeki en büyük başarıdır ve yine
Şenol Güneş yönetiminde gençleştirilmiş kadrosuyla
2003 FIFA Konfederasyonlar Kupası'nda da üçüncülüğü vardır. Türk Millî Takımı'nda en fazla formayı 113 kez ile
Rüştü Reçber giymiş, milli forma altında en fazla golü ise 50 kez ile
Hakan Şükür atmıştır.
//
TarihiTürk Futbol Federasyonu'nun kurulmasından sonra
1923 yılında Türk Milli Takımı ilk resmi maçında
Romanyaile karşılaşmış ve 2-2 berabere kalmıştır. 1950 yılında Dünya Kupası'na
katılma hakkını elde etmesine rağmen finansal sorunlar yüzünden
katılamamıştır. 1954 yılında ise
İspanya'yı
kura çekimi sonucunda eleyerek tarihinde ilk defa Dünya Kupası'na
katılmayı başarmıştır. İsviçre'de düzenlenen kupada grup maçlarında
Güney Kore'yi 7-0 yenerek tarihinin en farklı galibiyetlerinden birini alan milli takım, Federal
Almanya'ya
play-off maçında 7-2 yenilerek bir üst tura çıkma şansını kaybetmiştir.
1960'lı,1970'li ve 1980'li yıllarda başarılı olamayan Türk takımı
1980'lerde tarihinin en farklı üç yenilgisinden ikisini 8-0'lık sonuçla
İngiltere karşısında almıştır.
1991'de Akdeniz Oyunları'nda finale çıkan genç jenerasyon Türk Futbol Tarihi'nde milat olmuştur. Bu jenerasyonla
Fatih Terim teknik direktörlüğünde 1996'da
İngiltere'de
düzenlenen Avrupa Şampiyonası'na katılmaya hak kazanmıştır. Grupta hiç
gol atamayan ve hiç puan alamayan Türk Milli Takımı ilk kez katıldığı
Avrupa Şampiyonası'ndan umduğunu bulamayarak dönmüştür. 1998
Dünya Kupası'na gitme şansını son maçlarda kaybeden takım, 2000 elemelerinde play-off maçlarında
İrlanda'yı eleyerek
Belçika ve
Hollanda'nın ortaklaşa düzenlediği 2000 Avrupa Şampiyonası'na katılmaya hak kazanmıştır. Türk Milli Takımı
Mustafa Denizli yönetiminde
İsveç,
İtalya,
Belçika gibi takımların arasında İtalya'nın ardından ikinci olmayı başarmış, çeyrek finalde
Portekiz'e elenmiştir.
2002 Dünya Kupası'na gitme hakkını
Şenol Güneş yönetiminde de play-off'larda
Avusturya'ya üstünlük sağlayarak kazanan ay-yıldızlılar, tarihinin en büyük başarısını bu turnuvada elde etti.
Brezilya,
Kosta Rika ve
Çin'in olduğu gruptan ikinci olarak çıkmayı başaran Türkiye. Sırasıyla
Japonya ve
Senegal'i eledi. Sonradan kupayı kazanacak olan, grupta karşılaştığı ve kaybettiği
Brezilya'ya yarı finalde gene kaybeden Türk Milli Takımı
Güney Kore'yi
yenerek Dünya Üçüncüsü oldu. 2003 FIFA Konfederasyon Kupası'nda da
üçüncü olan Türk Milli Takımı 2004 Avrupa Şampiyonası'na katılma
hakkını play-off maçlarında
Letonya'ya kaybetti. 2006
Dünya Kupası biletinide
İsviçre ile oynadığı play-off maçında kaybetti.
2006 yılında Türk vatandaşlığına geçen ve
Mehmet Aurelio adını alan
Brezilya vatandaşı Marco Aurélio Brito dos Prazeres, teknik direktör
Fatih Terim tarafından
|Lüksemburgile oynanacak hazırlık maçı kadrosuna çağrılarak bir ilki
gerçekleştirdi. 1980'lerin ikinci yarısından itibaren hızla artan bir
şekilde milli takımda yer alan, Avrupa'da doğup büyümüş Türk kökenli
futbolcuların aksine Aurelio, tamamen yabancı kökenli bir futbolcu
olarak Türk vatandaşlığına geçmesinin hemen ertesinde milli takıma
çağrılması tartışmalara sebep oldu.